Gök doldu, bıraktı gözyaşlarını yeryüzüne.
Hayata dimdik duran suretim,
Düştü küçücük bir su birikintisine.
Olan oldu bir kere,
Şimdi aşkolsun kaldırabilene.
Gök doldu, bıraktı gözyaşlarını yeryüzüne.
Hayata dimdik duran suretim,
Düştü küçücük bir su birikintisine.
Olan oldu bir kere,
Şimdi aşkolsun kaldırabilene.
Bazen gündüzle gece arasında sıkışıp kalırsın; ne bakir bir başlangıç, ne de görkemli bir son görünür ufukta...
Bir kova olsam, binlerce kez dolar taşarım,
Bir defter olsam,yapraklarım yetmez yazmaya.
Bir ev olsam, kucak kucağa yatar sakinlerim,
Bir gök olsam, sonu gelmez yağmurlarımın,
Bir rüzgar olsam, kasırga olur sonum,
Bir yol olsam, ömür yetmez bitirmeye.
Bir gündüz olsam, kör olursunuz.
Bir gece olsam, kendinizi bile arar durursunuz.
Hele yüreğimi döksem, içiniz şişer a dostlar.
Yangınıma yetmez sularınız.
Öyle bir yük ki bu,
Sadece benim sırtımda gider.
.
Yüzdü her gece kıyıya Küçük Balık.
Yüzdüğü her gece,
Çizilmiş bir çentikti sonsuzluğuna.
Bir sabah ansızın,
Çekildi deniz.
Kavurdu güneş,
Üşüttü rüzgar.
En nihayetinde,
Yitti Küçük Balık.
Sessizce uçup gitti meleklerin yanına.
O gece Küçük Balık,
Boyundan büyük bir hüzün bıraktı ardında kalanlara.
/ hiç tanımadığım yavruma...
Biz çok ektik vefasız topraklara,
Lakin hiç biçemedik, yetindik olanla.
Hak bilir dedik, isyan etmedik,
Girsin dedik uçan kuşun kursağına.
Hiç beklemediğin o anda,
Değişiverir güzergahın.
Yeni rota oluşturulur.
Yüz
Metre
Sonra
Sola dönecekken,
Elli
Metre
Sonra
Döner kavşaktan üçüncü çıkışa götürür hayat seni.
Kendime soruyorum,
Neden bu kadar ağır hayat,Elinde sopa, hayat denen bu denge yürüyüşünde; kimi zaman aydınlığa kimi zaman karanlığa yatar bedenin de, yolunda asla dümdüz ilerlemeyi beceremezsin.
Gök doldu, bıraktı gözyaşlarını yeryüzüne. Hayata dimdik duran suretim, Düştü küçücük bir su birikintisine. Olan oldu bir kere, Şimdi aşkols...