11 Eylül 2007 Salı
* vakitsiz
vakitsiz öten iki horozduk,
günün fitilini yakarken farklı yerlerde.
fırlatılan onca taşın
açtığı onca yaraya rağmen;
bir sabah tan ağardığında
yarım yamalak bedenlerimizden çıkan
çatlak sesimizi rüzgara katıştırıp
güneşe komik bir merhaba diyebilmek
ve bugünlere gelebilmek uğruna,
nelere boyun eğmişiz..
ters yüz
Gök doldu, bıraktı gözyaşlarını yeryüzüne. Hayata dimdik duran suretim, Düştü küçücük bir su birikintisine. Olan oldu bir kere, Şimdi aşkols...
-
virgül kararsızlığında bir hayat benim yaşadığım parantezler arasına sıkışıp kalmış.. sola baksam aç diyor sağa baksam kapa. paragraflarda e...
-
bugün üç noktalı cümleler kuruyorum... tıpkı şimdi olduğu gibi...ne tek nokta koyup sonlandırabiliyorum, ne de iki noktayla arada derede bır...
-
Açıldık uçsuz bucaksız sulara, yelkenler fora, Nerde o cüret, hayalini kurduğumuz rüya? Ufuk taze baharı müjdelerken oysa, Sen göremedin, yü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder